MİTOLOJİ

Etena, Kartal ve Yılan

Tufan miti, semavi dinlerde ve mitolojilerde oldukça bahsi geçen bir mittir. Arkeolojik açıdansa, henüz bunun bir izine rastlanılmamıştır. Tufandan sonraki ilk hanedan Etena’nın ve kartalla yılanın Sümer mitolojisindeki yerine baktığımızda, yılan mı sözünde duruyor yoksa kartal mı?

Kiş kentinin hanedanı Etena’nın kendisinden sonra tahtına oturacak bir varisi yoktur. Tanrılara ona bir erkek evlat vermesi için günlerce yakarır. Güneş tanrısından ona doğum otunu bağışlamasını diler. Günü gelir Tanrı bu dileğine karşılık verir.

Etena’nın dağları aşması ve gördüğü çukurda yatan kartalı kurtarması gerekmektedir. Kartal serbest kaldığında, Etena’yı Aşk tanrısı İştara yani doğum otuna götürecektir. Tanrı’dan bunları öğrenen Etena vakit kaybetmeden yola koyulur. Çukur bulur ve kartalı kurtarır.

Kartalın o çukurda olmasının sebebi ise şöyledir: Yıllar önce bir ağacın dallarında kartal ve çocukları, dibinde yılan ve çocukları yaşamaktadır. Kartal ve yılan bir anlaşma yaparlar. İkisnden birisi yemek bulmak için yuvadan ayrıldığında diğeri yavrularına zarar vermeyecektir. Fakat kartal anlaşmaya sadık kalmaz. Yılan ayrıldığında yılanın yavrularını yer. Bunu gören yılan Güneş tanrısına yalvarır, kartalın cezalandırılmasını ister. Tanrı yılana öğretir nasıl cezalandırması gerektiğini. Yılan da tanrının öğrettiği şekilde kartalın kanatlarını kırarak onu çukura atar.

Mitimizin sonunda Etena, bu çukurdan alıp kurtarır kartalı. Kartal da bu iyiliğine karşılık Etena’yı doğum otuna götürür.

Sümer mitolojisine ait bu mitte, yılan sözünü tutan biriyken kartal sözünde durmayan biri olarak betimlenmiştir. Yılanın tıpta iyileştiren veya ölümle, yer altıyla eşleştirilen anlatılarının yanı sıra burada da sözünde duran bir varlık olarak tasvir edildiği görünür.

Başa dön tuşu