Genel

Kolophon Antik Kenti

İzmir’in Menderes ilçesinde bulunan kolophon Antik Kenti, Arkaik dönemde İonya’nın en zengin kentleri arasındaydı ve önemi itibariyle Kolophon, Anadolu’nun en eski kenti olarak tanınır. Bu kentin ozanı Mimnermos, Kolophon’dan “Asya’nın büyüleyici kıyısı” üstünde “sevimli kolophon” diye bahsetmektedir.

Kolophon Antik kentinin kurucusunun Neleus önderliğinde Pyloslular olduğu bilinmektedir. Kolophon Antik Kenti’nin hikayesini incelerken Kolophon’un kutsal yeri olan ve Asya’daki en önemli bilicilik merkezlerinden olan Klaros Bilicilik Merkezinden de söz edeceğiz.


Kolophon’un Tarihi

Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen buluntular, kentin prehistorik dönemde de yaşam alanı olarak kullanıldığını göstermektedir. Kolophonlular, tarihinde yapılan göçlerle karşı karşıya kalmıştır. İyonialıların (M.Ö. 8. – 9. YY)  göçü sonrası ise bir İyon kenti olarak tanınmaya başlamıştır.

12 büyük İon kentinden biri haline gelen kent MÖ. 8. Yüzyılda Lydia kralının hakimiyetine girmiştir.

Kolophon Antik Kenti her ne kadar diğer kentlerin aksine denize 15 km uzakta olsada, verimli topraklar üzerine ve su kaynakları açısından zengin bir bölgeye kuruldu. Deniz ticaretini ve bu verimli toprakları kullanmayı gayet iyi bildiklerinden, Kolophonlular zengin bir yaşamın içindeydi. Bunu lüks giysiler ve misk kokulu parfümlerle bir gösteriş havasına büründürüyorlardı. Lüks içinde yaşamanın bir gün Kolophon’un sönüşüne sebep olacağını ise bilmiyorlardı.

Kendisi de Kolophon’lu olan ünlü doğa filozofu Ksenophanes, Kolophon halkının bu yeni lüks yaşantıdaki giyim tarzının değişmesini ve kokuların hayatlarına girişini Lydialılar’ın taklit edildiğine yoruyor ve bunu eleştiriyordu.

Kolophon’a Yapılan Göç Dalgaları

Batı Anadolu’daki diğer sitelerde olduğu gibi Kolophon Antik Kenti’de yapılan göçlerin etkisinde kalmıştır. M.Ö13. yüzyılda ilk olarak Girit’li göçmenler sahildeki Kolophon’a gelirler fakat Giritliler bu göçe karşı büyük bir direnişle karşılaşıp kıyı şeridine yerleşirler.

Daha Sonra Kolophon halkı olan Karlar, Yunanlıların göçüyle karşı karşıya kalır. Yeni gelenlerin Thebai Kenti’nin (günümüzde Atina bölgesinde bulunur) alınmasıyla yurtlarından göç etmek zorunda kalan Thebai halkı olduğu öğrenilir.

Hikayeye gore, bu esir Thebai halkı, Delphoi’e köle olarak sunulur. Bu esirler arasında Apollon’un kahini Teiresias ve kızı Manto’da vardır. Delphoi Manto’ya Kolophon’da kendi ismiyle bir bilicilik merkezi kurma emri verir.

Manto bu emri yerine getirerek Kolophon’a 13 km uzaklıktaki Klaros Bilicilik Merkezini kurar. Bilicilik merkezinin isminin kökeni tartışmalı olsa da antik yazarların ortak görüşüne dayanarak Klaros’un kurucusunun Manto olduğu ve Myken döneminde kurulduğu belirtilir.

Bu göçlerin ardından Klaros’un içinde yer aldığı kolophon Antik Kenti bir göç dalgasıyla daha karşılaşır. Bu kez gelenler İonlardır. Kolophon’a dair bilgileri dönemin ozanı Mimnermos ‘un ünlü şiirinden elde ediyoruz.

Mimnermos şöyle aktarıyor: Biz Aipy ve Pylos, Neleus’un kalesini arkamızda bırakıp, büyük bir özlemle Asia’ya vardık bir zamanlar, gemiyle: sevgili kolophon’a” ve devam eder, “Güzel Asia’nın Kıyısındaki Kolophon”.

Mimnermos’un şiirleri İonların göçüyle birlikte araştırılır ve buna göre Kolophon’dan önce kurulu bir kent vardı. İonlar göç ederken bu kent üzerinden vadinin içlerine uzandıkları belirtilir. Burası Notion’dur. Yani Notion kolophon’dan da önce kurulmuştur.

Dolayısıyla Kolophon aslında bir Aeol kentiydi. İonlerın göçüyle kent İon yerleşmesi haline geldi.

Klaros Bilicilik Merkezi

Fotoğraf Prof. Dr. Nuran Şahin

Klaros, Kolophon’a ait bir bilicilik merkezidir.

Manto’nun aldığı emirle kurduğu Klaros Bilicilik merkezi’nde Kutsal su bulunur. Klaros’taki bu suyun memleketinden gönderilen Manto’nun gözyaşları olduğu rivayet edilir. Her ne kadar Klaros’u Manto kurmuş olsa da, Manto’nun oğlu Mopsos döneminde ünlenir. Mopsos Kahinliğiyle ün salmıştır.

Bilicilik merkezlerinde esin kaynağının kutsal su olduğu anlatılır. Bu nedenle de genellikle bir su kaynağı yanında kurulup bu kaynak kutsal kabul edilir. Kimi zamanda mitlerle şekillendirilir, tıpkı Klaros’un kutsal su kaynağının Manto’nun gözyaşlarından oluştuğu miti gibi.

Kutsal kabul edilen suyun yanısıra Klaros’ta bulunan bazı kalıntıların daha bilicilik merkezinin esin kaynağı olabileceği akıllara gelmektedir. Bilicilik ritüellerinde sıklıkla kullanılan astragalos (aşık kemiği) ve Daphnenin (defne) kullanımı da sudan sonra başka bir esin kaynağı olabilir.

Fotoğraf Prof. Dr. Nuran Şahin makalesi

Şimdi Klaros bilicilik merkezinde olduğumuzu hayal edelim, gün yavaşça batmış ve karanlığı meşalelerin rüzgarda devinip duran ateşi aydınlatıyor. kişisel bir sorun için gitmişiz ve bizi ön Adytona almışlar. Burada oturup Graphikos’a (sekreter) Sorularımızı aktarıyoruz. Graphikos (grafiker buradan gelmiş muhtemelen) sorularımızı levhaya yazıyor ve Thespiodos’a (bilici) veriyor. Thespiodos Arka Adytona yani Kutsal mekana çekilip oruca başlıyor. 1 2 gün süren oruç ile Tanrı’ya ulaştığı duyumunu alıyoruz. Thespiodos, Bilicilik ritüelini yaparken de işte bu kutsal su devreye giriyor ve orucunu bu kutsal su ile bozuyor. Tanrı’dan yanıtları alan Thespiodos bunları Prophetese (rahip) veriyor ve bizlere ulaştırıyor.

Klaros Etimolojisi

Klaros isminin nereden geldiğiyle ilgili çeşitli bilgiler mevcut. Kolophonyu Nikandros, Klaros’un Kleros (pay) sözcüğünden geldiğini Zeus Posedion ve Hades’in evreni burada paylaştıklarını söyler.Bir diğer paylaşımında ise Nikandros; Klaros’un Apollon’un payı olduğunu ileri surer. Bir diğer yandan Klaros Luvi dilinde kıyı anlamına gelmektedir.

Kaynakça:

Prof. Dr. Nuran ŞAHİN – Apollon Klarios Bilicilik Merkezi adlı makaleden yararlanılmıştır. Teşekkürlerimle.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu